![]() |
![]() |
#1 |
Bölüm Sorumlusu
Üyelik tarihi: Jul 2007
Bulunduğu yer: Antalya
İletiler: 1,321
|
![]()
DİKMEK VE DİKİŞ:
"Dikmek" , eski türkçede de tikmek şeklinde söylenirdi. Anadolunun bir çok yerlerinde de böyle söylenir. Eski türkçede tikiglig sözü, "dikilmiş elbise" ,anlamına gelirdi. "Dikilmiş şeye" ise, tikiglig neng derlerdi. Harezmşahlar çağında da, tikti tonnı, "elbiseyi dikti" ; tikti etükni sözleri ise, "Ayakkabısını dikti" anlamına geliyordu. "Biçmek" ve "çatmak" eylemleri de eski türkçede, hemen hemen bugünkü türkçemizdeki anlamda kullanılırdı. "Kumaşların kenarlarını birbirine ekleyerek dikene" , çattı derlerdi. Bunun içinde, "kumaşın dikiş yerlerine" çat adını verirlerdi. Yiğimek sözünün de, başlangıçta "dikmek" anlamına geldiğini görürüz. Yiğne, igne sözlerinin de buradan gelmiş olmaları ihtimaldir. Lehçe farkları ile çiğimek şeklinde de söylenen bu söz, daha çok "sağlam dikişler" için kullanılıyordu. Böylece kılaptan denen altın sarılı tellerle kumaş üzerine yapılan nakışlara da, çigme denirdi.
__________________
ÖNCE VATAN |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Bölüm Sorumlusu
Üyelik tarihi: Jul 2007
Bulunduğu yer: Antalya
İletiler: 1,321
|
![]()
Dikiş çeşitleri:
"Sık dikiş" için çeşitli deyişler vardır. Eski türkçedeki, kadhıgmak, kadhımak, kıdhımak, yani "kıyılamak" ve birleştirmek anlamına gelen eylem kökleri ile; sırımak ve sırıtmak da, ufak değişikliklerle bugünkü türkçemizde vardır. Bunların hepsi de "sık dikiş " için söylenen sözlerdir. Kadhıg, kayık ve kıyık sözleri ise, "çift dikiş" anlamına gelirdi. Bunları teğel ve teğelti dikişlerden ayırmak gerekir. Yedmek, yedilmek gibi dikiş çeşitleri ise, sık dikişler değillerdi. "Seyrek dikişe", Anadoluda şurallamak, şulalamak denir. Bu da Osmanlı metinlerinde şuvallamak, şulalamak şeklinde geçer. Yine kökleri Ortaasyadan gelen Anadoludaki ilme sözü de, "teğel" cinsinden seyrek dikiştir. Seyrek dikişlerden en estetik olanı da, çimdik dikiş idi. Çırpma dikişe ise, Ortaasyada cörmo adı verilirdi.
__________________
ÖNCE VATAN |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Bölüm Sorumlusu
Üyelik tarihi: Jul 2007
Bulunduğu yer: Antalya
İletiler: 1,321
|
![]()
İğne ve iplik:
"İğne ve iplik" e gelince, bu da Türk kültür tarihinde çok önemli konudur. Eski türkçede yi, yiyiği, "dikiş yeri, dikiş" anlamına gelirdi. Yiçi, yici ise, "terzi" demektir. Yani, dikici anlamınadır. Buradaki yig sözü, Ortaasya Türklerinde lehçe farkları ile "cik" şekline de girmiştir. Bu da, "dikiş yeri" anlamına gelirdi. Hatta cepken sözünün bile, "iğne ardı" dikişle dikilmesi sebebi ile böyle adlandırıldığı bile söylenir. Eski türkçedeki yigne, igne sözünün, yukarıda da anlattığımız yig, ig, cik, söz ve köklerinden gelmesi muhtemeldir. Ortaasya ağızlarında iğne, iyne şeklinde söylenir. İyneçelik, yani "iğne kadar" gibi sözler de, "çok küçük, önemsiz" anlamına gelirdi.
__________________
ÖNCE VATAN |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Bölüm Sorumlusu
Üyelik tarihi: Jul 2007
Bulunduğu yer: Antalya
İletiler: 1,321
|
![]()
İğne deliği ve iplik takma:
"İğne deliği" ne Anadoluda, iğne yurdu, iğne yurdusu, iğne gözü adları verilirdi. Eski türkçede ise urt sözü, "iğne deliği" anlamına gelirdi. Harezmşahlar çağında ise iğne deliğine, iğne üti denmiştir. Yine aynı çağda, ipn"iğneyi deliğine saplamağa", ipni igneye saydı ve iğne yapana da igneçi derlerdi. Selçuk çağı başlarında ise, "ipi iğneye saplamak" deyişi kullanılırdı.
__________________
ÖNCE VATAN |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Türkçü Toplumcu
Üyelik tarihi: Mar 2008
İletiler: 429
|
![]()
" İğnenin/iğne deliğinden geçmek "
Canım Anacım, hastalığının teşhisi aşamasında geçtiği uzun ve ayrıntılı işlemleri, işte bu deyimle açıklamıştı... ![]()
__________________
"Bağımsızlık benim karakterimdir!..." GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
Bölüm Sorumlusu
Üyelik tarihi: Jul 2007
Bulunduğu yer: Antalya
İletiler: 1,321
|
![]() Alıntı:
__________________
ÖNCE VATAN |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Bölüm Sorumlusu
Üyelik tarihi: Jul 2007
Bulunduğu yer: Antalya
İletiler: 1,321
|
![]()
Çuvaldız:
"Çuvaldız", iğnenin daha büyüğüdür. Çuvaldız sözüne Kaşgarlı Mahmud da rastlıyoruz. Bu söz, Kuman ve Anadolu ağızlarında ise, hafif bir değişme ile çuvalduz olmuştur. Kıpçak ağızlarına gelince bu söz artık, çuvu şeklinde görülür. Bu sonuncusu daha çok biz anlamındadır.
__________________
ÖNCE VATAN |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Bölüm Sorumlusu
Üyelik tarihi: Jul 2007
Bulunduğu yer: Antalya
İletiler: 1,321
|
![]()
Biz ve delici:
"Biz", daha çok deri işçileri ve kundura yapıcıları ile ilgili bir alettir.Biz sözüne de, başlangıçtan itibaren, eski Türklerde rastlamak mümkündür. Bu söz bazen büyük iğne ve bazen de çuvaldız karşılığı olarak kullanılırdı. Anadoludaki kıyık ve tebene denen iğneler ise, çeşitli boylardaki büyük iğnelerdir. Kıyık türkçe bir sözdür. Kaşgarlı Mahmud da, tümen, temen yiğne şeklinde geçen diğer bir söz vardır. Bu söz moğolcaya da temne, tebene şekli ile girmiştir. Bu daha çok, biz ve tığ anlamına geliyordu. Farsçadaki temne ise, çuvaldız anlamındadır. Mançu dilinde aynı anlama gelen bir temene sözü de vardır.
__________________
ÖNCE VATAN |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Bölüm Sorumlusu
Üyelik tarihi: Jul 2007
Bulunduğu yer: Antalya
İletiler: 1,321
|
![]()
TERZİ, YÜKSÜK VE ÜTÜ:
Terzi: Eski Türklerin "terzi" ye yiçi dediklerini ve bu sözün nereden geldiğini yukarıda açıklamıştık. Harezmşahlar çağında ise, derzi, terzi sözleri görülmeğe başlar. Bu söz, türkçeye farsçadan gelmiş bir sözdür. Bu çağda artık derzi kaçugı, yani terzi torbası gibi sözler de görülmeğe başlar. Aynı söz moğolcaya da derzi şeklinde girmiştir. Eski Anadolu metinlerinde ise terzi yerine, çoğu zaman farsça aslına uygun olarak derzi yazılmıştır.
__________________
ÖNCE VATAN |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Bölüm Sorumlusu
Üyelik tarihi: Jul 2007
Bulunduğu yer: Antalya
İletiler: 1,321
|
![]()
Yüksük ve yüksük takma:
"Yüksük"e Türkler, yine yüksük veya yüksek derlerdi. Eski Kıpçak ağızlarında, yüksüğe oymak da denirdi. Bu söz, Çağatay Türkleri ile Altay türkçesine de yayılmıştır. Önemli olan nokta şudur: Kaşgarlı Mahmud'un kitabında yazılan en eski ve en gerçek söylenişi ile yüksük şekli, Anadoluda da devam etmiştir. Doğal olarak, halka anlamına gelen yüzük ile bunu, birbirine karıştırmamak gerekir. Bazı Türk ağızları ile Anadoluda buna, üksük de denir.
__________________
ÖNCE VATAN |
![]() |
![]() |
![]() |
Seçenekler | |
Tarz | |
|
|